Kayıtlar

Ekim, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Axe Clean Your Balls

Adwords Anahtar Kelime Kalite Puanları Düştü

Resim
Az önce farkettiğimiz üzere dün 6-7-9-10 olan anahtar kelime kalite puanları şu anda 2-3-4 lerde sürünüyor. Google dan aldığımız son bilgiye göre bu bir bug imiş ve mühendisleri bunu düzeltmek için üzerinde çalışıyorlarmış. Fakat şu anda bu bug ın reklam sıralamalarına etki edip etmediğinden tam olarak emin değiliz. Ayrıca bu bug sadece "aktif" olan anahtar kelimelerde olmuş. Duraklattığım anahtar kelimelerimde kalite puanları hala eski seviyelerinde. Ben de bundan biraz faydalanıp (işe yarayacağından da emin değilim) pasif olan puanları yüksek kelimeleri tekrar aktif hale getirdim. Bir ihtimal işe yarar. Düzelme veya herhangi bir ekstra bilgi geldiğinde tekrar yazacağım.

Beğenilmiş Gelecek ve Gezegenler Arası Seyahat Senaryoları

Resim
Evet aklımıza bilim kurgu deyince ilk gelen 2 şey herhalde bunlardır. Gelecek ve gezegenler arası seyahat durumları. Bunu farklı senaryolarla gündeme getiren, anlatan birçok film, dizi, oyun çıkartıldı. Ama bunlardan bazıları var ki insanlar arasında beğenildi, kabul görüldü izlendi, oynandı. Herhalde bunlarn en başında gelen efsanevi kitap ve daha sonra da film serisi olan Star Wars yani Yıldız Savaşlarıdır. Birçok yönden yenilik getirip aslında gerçekliği ön plana koyup bizim şu anda algılayamadığımız, varlığından haberimiz olmayan yenilikler belirtmiş filme ve gelecekte insanoğlunun şu ankinden teknoloji ve zeka olarak çok daha üstün olacağını anlatmaya çalışmıştır. Jedi savaşçıları, düşünce gücünün önemi, kullandıkları quasi-telekinetic güçleri ve Force dedikleri heryerde olan inanç bilimi, felsefeleri.. Ayrıca gezegenler arası seyahatin devasa gemilerle uzayda atlamalarla gerçekletirilebilmesi, milyonlarca ışık yılı mesafeyi saniyeler içinde katedebilmeleri de insanların oldu...

Olsun Ben Yeni Duydum ?!

New York’ta adamın biri Yahudi komşusuna saldırmış. Komşu “Ne saldırıyorsun birader?” deyince de “Siz Hz. İsa’yı çarmıha germişsiniz” demiş. Sonra şu konuşma geçmiş aralarında: “İyi ama dediğin şey 2000 yıl önceydi.” “Olsun ben yeni duydum.” *** Son yıllardaki tartışmaları görünce Türkiye’nin büyük bir kısmını kaplayan koyu karanlıktan, bilgisizlikten ürküyorum doğrusu. Milyonlarca okumuş yazmış, üniversite bitirmiş insan yakın tarih hakkında hiçbir şey bilmiyor. Her şeyi yeni duyuyor. Ne İzmir yangınından haberi var, ne Ermeni tehcirinden, ne Meşrutiyet’ten, ne İttihat Terakki’den, ne Dersim’den, ne Şeyh Sait’ten, ne Takrir-i Sükûn kanunundan... Önüne böyle meseleler çıktığı zaman da afallayıp kalıyor elbette. Bir Amerikan dizisi, Yunanlıların “katastrofi” olarak adlandırdığı İzmir yangınından söz edince alıyor bizimkileri bir telaş. Ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Oysa biraz yakın tarihe merak duysalar Sakallı Nurettin Paşa’nın melanetlerini, piskopos Hrisosto...

Google Voice Search Artık Türkçe!

Resim
Google’ın mobil cihazlar üzerinden sesli komutlarla arama yapma imkanı sunan hizmeti Google Voice Search, bundan böyle Türkiye’deki kullanıcıların da hizmetinde. Kullanıcılara  aramak istedikleri kelimeleri söyleyerek internette arama imkanı tanıyan Google Voice Search artık Türkiye’de Türkçe olarak kullanılabilecek (Google, Türkiye Sokaklarında mı?). Google Voice Search; Android işletim sistemini kullanan telefonlar ve iPhone tarafından destekleniyor. Google’ın telaffuz edilen kelimeleri metin haline çeviren konuşma tanıma teknolojisinden faydalanan Voice Search, aranması istenen kelimeler elle girilmişçesine Google’da arama yapma imkanı sağlıyor. Sesli arama özelliğinin Android temeli cihazlara tamamıyla entegre edilmiş olması ise arka arkaya sesli aramalar yapmayı son derece kolay ve hızlı bir hale getiriyor. Yeni dil ve lehçeleri hizmetlerine dahil etmeye her zaman özen gösteren Google, Voice Search’ü uzun vadede tüm dillerde sunmayı hedefliyor. Voice Search geliştirilirken ...

Hibe et, tartış, kaos yarat, böl, yönet, yanlış yönlendir, sömür ve terket

Resim
İşte ABD'nin uyguladığı Irak planı. 20 yıldan fazla bir süreye yayarak yaptıkları.. Sonuç nedir? Irak kaosta, ne yapıcağını bilmiyor, ekonomisi yok, bölünmüş durumda, sömürüldü, elinde pek birşey kalmadı, tarihi yakıldı, yıkıldı, şu anda İran bile söz sahibi olmak istiyor kendine yakın bir yönetimi başa getirmeye çalışarak. Peki n'olucak? Hiçkimse bilemiyor. Eski gücünü kazanır mı? Orası çok zor. Bu öngörüldü mü? Amerika Irak'a İran'la savaşında silah yardımı yaparken hayır. Peki bizim yapmamız gereken? Feyz al, öngör, önlem al. Benim aklıma gelen korkutucu senaryolardan biri bunları düşünmemizi tavsiye ediyor. Oluru yok dense de birçok yerde belirtildi. Büyük ortadoğu projesinin varlığından ve hedeflerinden. Bunu belirtenlerden biri de eski ABD'li eski bir komutan, general her ne haltsa. Bencillikten kaçınmamız ve geleceğimizi düşünmemiz gereken zamanlardayız. Dönüm noktalarının birçoğundan başarısızlıkla geçtik. Umarım artık değişiriz ve bize uygun olan dav...

Bir Güne 2 Tane Aksiyon filmi Yaramıyomuş

Resim
Bu akşam önce Prince of Persia sonra da The Expendables evet kabul ediyorum biraz ağır geldi. Eleştiri yapıcak olursam da Prince of Persia da pek birşey yok ama biraz garip gelen o zamanki insanların da espri anlayışı da bize yakınmış sanki! Genel olarak film fena değil diyebilirim. İzlenilebilir; 10 üzerinden 7. Evet gelelim şu öve öve bitirilemeyen filme. Geldi gelicek dünyanın gelmiş geçmiş en iyi aksiyon filmi derken... Neyse ki sinemeya gitmemişim dedim bu akşam izleyince. Aksiyon sahneleri evet fena değil ama film çok kasmış sanki. Yani illa adam öldürücez bir yerleri uçurucaz diye filme bir hikaye, konu katmayı unutmuş sevgili Rocky abimiz.. Bütün ünlü aksiyon insancıklarını da toplamış Sylvester Stallone; Jason Statham, Jet Li, Steve Austin ve Captain Ivan Drago rolüyle Rocky 4 de beyinlerimize kazınmış olan Dolph Lundgren. Ayrıca tek sahnede Bruce Willis ve Arnold Schwarzenegger e de rastlıyoruz. Kadro tamam da olay bu kadar saçma anlatılır. Ya tmm biliyoruz bu amerika...

Pazartesi Gününün Faydaları

Resim
Haftanın en güzel değil belki ama en iyi günüdür pazartesi. En iyi huylusu, en yardımseveri, en sorumluluk sahibi, en cefakarı. Kimse mi sevmez ya bu günü? Neden ama neden? Hafta pazartesinden başlıyo diye mi? Eee o zaman salıdan başlıycaktı... Pazartesinin suçu değil ki bu haftanın suçu bi kere! İş günü olduğu için mi? Eee salı, çarşamba, perşembe, cuma da öyle. Hatta bazen cumartesi de! En çakal gün cumartesi işte. Bariz ortada. Yok tatil günüymüş de veni vidi vici. Çalışmaya mecbur kalınca görürüm ben o cumartesinin popülerliğini. Anında gider abi anında... Herneyse işte sanırım ben de yok yere pazartesi günün sıkıcılığına ve bunalımına kaptırdım kendimi. O yüzden kendimi avutma, pazartesiyi sevebilme çabası içerisine girdim. ama gene çalışmadı, olmadı. E napalım ama şimdi onun da suçu yok! Haftasonu gezen içen ben, uyumayan ben, bugünkü ve yarınki semineri kaçıran da ben! Amaan yaaa... Belki biz de bugünü helele velele diyerek akşam ederiz bir an önce. Bisou

Facebook Kapatılırsa Kendi Çözümümüzü Üretiriz!

CeBIT Bilişim 2010′da Ulaştırma Bakanımız, “Facebook kapatılacak mı?” sorusuna verdiği cevap içinde demiş ki: “İsrail’de, Almanya’da, Brezilya’da başka davranacaksınız, onların dediklerini yapacaksınız, Türkiye’ye gelince ‘Ben  yapmam’ diyeceksiniz. Türk halkı bunu kabul etmez. Gerekirse kendi çözümünü de üretir.” 2.5 senedir YouTube, bugün de Facebook sizi önemsemiyorsa, yapacağınız en kolay şey, tabii ki “karşıyı suçlamak” olacaktır. Halkı da kolayca kendi tarafına çekecek zekice bir manevradır bu. Önce ‘kendine’ bakmaksa zor olandır. “Bir internet sitesi benim liderlik yaptığım bu devleti nasıl muhatap almaz, bu nasıl mümkün olabilir?” sorusu mesela kişinin önce bir yutkunmasına yol açabilir! Cevabı Carly Fiorina vermiş: “Bir lider olarak davranışlarınızın farkında olmak zorundasınız, çünkü herkes zaten farkında.” İşin ‘bu tarafını’ gündeme getirmeye hiçbir gazetecinin cesareti yoktur. Olamaz da. Baskı altındaki medyada, ekmek parası derdindeki muhabir için “korkmak” doğa...

"Rezil Nobeller" sahiplerini buldu!

Resim
"Barış Ödülü", küfretmenin acıyı azalttığını ortaya çıkaran araştırmacılara gitti... ABD’deki Harvard Üniversitesi’nin esprili, yaratıcı ve garip bilimsel çalışmalara verdiği "IgNobel" ödülleri bu yılki sahiplerini buldu. Önce güldüren sonra düşündüren "IgNobel" ödülleri, geleneksel Nobel ödüllerini kazananların açıklanmasına birkaç hafta kala Harvard Üniversitesi’nde düzenlenen törenle verildi. Mühendislik dalındaki ödülü, balinaların salyasını tespit etmek için uzaktan kumandalı helikopter icat eden İngiliz ve Meksikalı araştırmacılar alırken, Tıp Ödülü’nün sahibi astımın Rusya’daki dağlarda gezinerek tedavi edilebileceğini öne süren Hollandalı iki bilim adamı oldu. Fizik dalındaki ödülü, buz tutmuş yollarda kayma sorunlarının tümünün çorapların ayakkabının üzerine giyilmesiyle ortadan kaldırılabileceğini gösteren çalışmalarıyla Yeni Zelanda’nın Otago Üniversitesi’nden araştırmacılar aldı. Küfretmenin acıyı azalttığını ortaya çıkara...