Bir Pazar Sabahı

Karmakarışık geçen bir cumartesi gecesinden sonra artık olayları analiz etmede oldukça zorlanıyorum. Noldu, noluyor, nolucak hepsi birbirine girdi yine. Kararsızlıklar denizinde şuursuz adlı tekne içerisinde sürüklenip gidiyoruz. Bir sağa uğruyor bir sola uğruyor fakat yanaşamıyoruz. Çünkü yok, bütün limanlar yıkılmış. Sen olsan naparsın?
Sanırım bir süre bu konu üzerinde düşünmem gerekiyor. Belki de en iyisi en yenisidir... Viva tequila..!
Sayılarla kafayı bozmaya gerek yok. Belki de birlikte çözeriz derdimizi. Belki de ihtiyacımız olan artık bir süre sessiz kalıp içimizden geçenleri anlayabilmektir. İlk önce plan yap sonra hareket et. Zaten hazır uğurum da gelmiş bundan faydalanmam gerekiyor anında.

Bu hafta yapılacaklar;
1- İşyerinde gelen klasik giyinme zorunluluğundan dolayı alışveriş yapmak şart oldu. Yeni gömlek pantolon ve kravat alınacak.
2- Bir an önce çamaşır yıka. Tül ve perde dahil.
3- Dur ve düşün ne istediğini anla.
4- Plan yap artık plan yap.
5- Vazgeçilmez olan şeyleri bir daha irdele vazgeçebildiklerinden vazgeç.
6- Ekonomi yap çok para harcıyorsun...

Günün sözü;
Pandora'nın kutusu açılıp, Zeus'un içinde sakladığı bütün kötülükler dünyaya saçıldığı zaman, orada son bir kötülük kaldığından kimsenin haberi olmamıştı: ümit. o zamandan beri, insanlar yanlışlıkla kutuyu ve içindeki ümidi iyi şans olarak yorumladı. fakat Zeus'un arzusunun, insanların, kendilerini işkenceye teslim etmeleri olduğunu unuttuk. ümit kötülüklerin en kötüsüdür, çünkü işkenceyi uzatır.
Eğer boşsa hiç ümitlendirme. Ben iyi olurum yeter ki işkence etme.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ukrayna'ya Vize Kalktı!

Tahterevalliye tek başına binen ,aşağıda durmayı hakeder.